Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Ziyareti Sonrası Yaptığı Açıklamalarda Bulundu!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Başkan'la samimi, yapıcı ve verimli bir atmosferde görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Bu durum inanıyorum ki; Türk-Amerikan ilişkilerine de olumlu yansıyacak. Bu temas, birçok konuda anlamlı ilerleme sağlamamıza yol açtı. İki ülkenin ticaret hacmi de potansiyeli de ortada. 100 milyar dolarlık ikili ticaret hedefimiz var" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) New York kentindeki Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu temasları ve Washington'da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesinin ardından yurda dönüşünde, uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında, "Sayın Trump ile ilişkimiz, malum geçmişten bu yana çok iyi. İlk döneminde farklı bir diyaloğumuz vardı, o devam ediyor. Bu durum inanıyorum ki; Türk-Amerikan ilişkilerine de olumlu yansıyacak. Tek görüşmeyle her meseleyi halletmek, tabii ki mümkün değil. Fakat bu temas, birçok konuda anlamlı ilerleme sağlamamıza yol açtı. İki ülkenin ticaret hacmi de potansiyeli de ortada. 100 milyar dolarlık ikili ticaret hedefimiz var. Liderler olarak bunu harekete geçirecek politik iradeye sahibiz" dedi.
"Akdeniz’deki enerji kaynaklarına yaklaşımımız açık ve net"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Türkiye ile Mısır arasında kurulan iyi ilişkiler, 13 yıl aradan sonra iki ülkenin Deniz Kuvvetlerinin Akdeniz’de ortak tatbikat yapması hatırlatılarak şu sorular yöneltildi:
"Acaba Türkiye ile Libya arasındaki deniz yetki anlaşmasının benzeri Mısır’la da gündeme gelebilir mi?”, “Türkiye-Libya-Mısır yakınlaşması İsrail ve Yunanistan cephesinde nasıl karşılık bulur?” ve “Kızılelma insansız savaş uçağının iniş-kalkış yapacağı, inşasına başlanan ikinci uçak gemimizin donanmaya katılacağı tarih belli mi?”
Erdoğan, Libya’da çatışan taraflar arasında Türkiye’nin arabuluculuğuyla sağlanan barışın yalnızca Libya halkı için değil, tüm bölge için bir umut ışığı olduğunu ifade etti. "Mısır ile geliştirdiğimiz olumlu ilişkiler ve 13 yıl sonra Deniz Kuvvetlerimizin Akdeniz’de ortak tatbikat gerçekleştirmesi, Türkiye’nin bölgesel barış ve güvenlikte üstlendiği rolün açık bir göstergesidir" dedi.
Türkiye ve Mısır’ın bölgenin iki kilit ülkesi olduğuna vurgu yapan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son dönemde ilişkilerimizde tarihi bir ilerleme kaydettik. Bu işbirliği alanlarını daha da genişletmek için çalışıyoruz. Türkiye’nin kimsenin hakkına ya da egemenliğine göz dikmesi söz konusu değildir; ancak kendi hak ve çıkarlarını koruma konusunda kararlıdır. Akdeniz’deki enerji kaynaklarına yaklaşımımız açık ve nettir. Payımıza düşeni alır, kazan-kazan anlayışıyla komşularımızla iş birliği yaparız. Türkiye’nin bu istikrarlı duruşu bölgede dengelerin yeniden kurulmasına yol açıyor. Bugün Türkiye masada söz sahibi, karar verici ve yön belirleyici bir güçtür.”
Erdoğan, Suriye ekonomisinin ve altyapısının yeniden ayağa kalkmasının çok önemli olduğunu ve Suriye ile her alanda işbirliği projeleri geliştirildiğini ifade etti.
"Temel hedefimiz, Gazze'deki katliamların bir an önce sona ermesi"
Bir gazetecinin, BM Genel Kurulu'nda Gazze konusunda çok önemli bir konuşma yaptığı hatırlatılarak, "Bugün de Trump’la görüştünüz. Trump görüşmeden önce sadece rehinelerden bahsediyordu. Önceki konuşmalarında da hep rehinelerden söz etti. Baş başa yaptığınız görüşmede Gazze’de akan kanı, ölen çocukları, açlığı kendisine anlattınız mı? Hatırlattınız mı? ‘Durdurulması lazım’ dediniz mi? Gazze bağlamında görüşme nasıl geçti?" şeklindeki soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan şu yanıtı verdi:
"Sayın Trump ve bölgemizdeki bazı ülkelerin liderleriyle yaptığımız toplantılar hep verimli geçti. Bugün Trump'la yaptığımız toplantıda da bu yapıcı yaklaşımı gördük. Gazze'deki katliamları sonlandırma iradesinin ortaya konulması açısından buluşmamız çok çok önemliydi. Sayın Trump toplantıda Gazze'deki çatışmaların son bulmasını, kalıcı barışa ulaşmanın gerekliliğini ifade etti. Biz de Gazze'de ve Filistin'in tamamında önce ateşkese, sonra da kalıcı barışa nasıl ulaşılabileceğini anlattık. Orada bir anlayış birliği oluştu.
"Beyaz Saray'daki görüşmemiz, New York'taki toplantımızın devamı niteliğindeydi. İki devletli çözümün bölgede kalıcı barışı sağlayacak formül olduğunu, mevcut durumun sürdürülemeyeceğini ifade ettik. Sayın Trump da mevcut durumun böyle devam edemeyeceğinin farkında. Türkiye olarak temel hedefimiz, Gazze'deki katliamların bir an önce sona ermesidir. Çocukların, kadınların ve masum sivillerin hayatını kaybettiği bir tabloyu güvenlik gerekçesiyle açıklamak mümkün değildir. Kimsenin şüphesi olmasın, Gazze'ye kalıcı ve adil barış gelene kadar bu meseleyi gündemde tutmaya devam edeceğiz. Bunun için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz ve yapacağız."
"Suriye ekonomisi ve altyapısının yeniden ayağa kalkmasının da çok önemli"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının yanı sıra bölge barışını tehdit eden adımlar attığı, Suriye’ye düzenlenen saldırıların terör gruplarını cesaretlendirdiği ve 58 yıl aradan sonra Suriye’nin BM’de yeniden temsil edilerek Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın oturumda konuşma yaptığı hatırlatıldı. Ardından, "Türkevi’nde Sayın Şara ile görüştünüz. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve geleceğine dair neler söylersiniz?" sorusu yöneltildi.
Şara'nın konuşmasını dinleme fırsatı bulamadığını ancak konuşmayla ilgili bilgi aldığını aktaran Erdoğan, "İsrail saldırganlığının, Filistin ile sınırlı kalmayacağını, bölgemizde de yansımaları olacağını daha önce söylemiştim. İsrail'in İran, Lübnan, Yemen ve Suriye'de pervasız saldırılarına şahit olduk." ifadelerini kullandı.
İsrail'in, Suriye'deki, fiili saldırıları ile barış ve istikrar gayretlerini baltalama girişimlerini gördüklerini dile getiren Erdoğan, Şara ile New York'ta son durumu, Türkevi'nde ele aldıklarını bildirdi.
"Bu yıl Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna katılmaları Suriye hükümetinin uluslararası meşruiyeti için çok çok önemliydi." değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, Suriye ekonomisi ve altyapısının yeniden ayağa kalkmasının da çok önemli olduğu vurgusunu yaptı.